3 Temmuz 2018 Salı

Kredisi 0 olan ders meğer 4 krediymiş!


Yıldız Teknikle tanışmadan önceki hayal ve beklentilerimde üniversitenin yazılarım için fotoğraflarım için  yol gösterici çakıl taşı olmasıydı. Bir Türkçe dersi MBG okuyan öğrenci için ne kadar caziptir bilirsiniz o cazip derslerden birinde bıkkınlıkla otururken ödev verildi. İsyan, kıyamet zaten sıfır kredi ne ödevi sesleri yükselir ve herkes sigara molasına çıkar.

Konumuz 'Edebiyatın spor ve sanat ile bağlantısını anlatan bir yazı yazmak'…
Konuyu ilk duyduğumda yazı yazmak konusunda hiç zorlanmasam da yazılamaz geldi, tonlarca harika başlık olabilecekken bu da neyin nesiydi?
 Yazıyı yazdıktan sonra anlaşılıyormuş meğer sıfır mı hayat için dört kredi midir bu ders bu ödev konusu...

İnsan bedeni dışında duyguları ile hayatta kalan bir varlıktır. Temel ihtiyaçlarını karşılayan bedenler yüreklerindeki eksikliğin verdiği sızıyı hissetmeye başlar. Bu eksikliği edebiyat ile kapatmayı bilen bedenlerse kalpleri ile davranmayı öğrenmişler demektir.
Spor insan bedenini formda tutmaya yarayan önemli bir faktördür. Günlerce hatta aylarca spor yapmayan vücutlar hamlamıştır ve spor yapılan sürece alışmaları zaman alır. Beş şınav çekmenin ızdırap dolu sancıları sanki bahsederken bile karın kaslarımızda duyulmaya başlamıştır. Edebiyatta bir insan için tıpkı böyledir. Bir başlasanız alışkanlık olur ancak başlamak için o iradeyi kendinizde beş mum da yaksanız bulamazsınız. Yıllardır incecik bir kitap dahi okumamış gözler zihinler adete örümceklenmiştir. Önlerine koyulan iki yüz sayfalık bir kitap bile acı verici gelir. Şiirden söz edemiyorum çünkü şiir kalp ile hissedilen alışması kimine göre imkansız kimine göre vazgeçilmez olan gönlün ışığıdır.
Spor alışkanlığının zamanı vardır bedensel kondisyondan düştüğünüz anda o mumlarla aradığınız irade başucunuzda nöbet de tutsa neye yarar. Oysa edebiyat siz güneşinizi ona ne zaman çevirirseniz o zaman açan bir çiçektir. Okumayı bilmeyen dinleyerek, yazmaya gücü olmayan okuyarak açtırır çiçeğini.
Sağlıklı vücudumuzun, nefes alıp verişimizin, gözlerimizi yumup tekrar açtığımızda ışığı görebilişimizin, okuduğumuz her dize her cümle ile daha güzel insanlar oluşumuzun kıymetini çok geç anlıyoruz. Hepimizin hayattan ders almasındaki zorluğu şu söz ile özetlemek istiyorum
 
“Hayatın en büyük trajedisi çok çabuk yaşlanmamız, ama çok geç akıllanmamızdır.” B.FRANKLİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder